ACEMİ KELİMESİNİN KÖKENİ

İstanbul’a otomobil ilk kez 1895 yılında, Basra Mebusu Zehirzade Ahmet Paşa tarafından getirilmiştir.
Otomobilin görücüye çıktığı, İstanbulluların atsız giden bu arabayı şaşkınlıkla seyrettiği yer de Fenerbahçe’dir.
O gün, at kişnemesinin yerini motor sesi almıştır ama sahnede at ahırında çalışan biri vardır: Seyis Abdurrahman!
Yıldız Sarayı’nda görevli Abdurrahman Bey, seyislikten ayrılarak, İstanbul’un ilk şoförü ünvanına oturur. İran kökenli olduğu için de halk onu “Acem Abdurrahman” olarak tanımaktadır. İşin aslına bakarsanız, İranlılar “Acem” denilmesinden hoşlanmazlar. Çünkü bu ad kendilerine Araplar tarafından yapıştırılmış bir etikettir. Araplar, Arap olmayan Müslüman kavimlere “Acem” adını verirler. Zamanla bu ifade, karşısındakini aşağılamaya dönüşür. Bu yüzden, bir İranlıya “Acem” demek, onu küçümsemeye yönelik bir tanımlamadır..
Abdurrahman Bey’in şoförlüğünü yaptığı ilk arabayı İstanbul sokaklarında görenler, “Acem geliyor” diye bağırarak birbirlerini şaka yollu uyarırlardı. Direksiyon başına yeni oturmuş birine “acemi” denilmesinin kökeni de işte bu öyküdür…

Bir Cevap Yazın

Previous post B12 eksikliği: Belirtileri ve sebep olduğu hastalıklar nelerdir?
Next post İnsanoğlunun Bildiği En Tehlikeli Kimyasal Maddeler
Close

Subscribe to Blog via Email

Enter your email address to subscribe to this blog and receive notifications of new posts by email.

Join 271 other subscribers

Discover more from Future

Subscribe now to keep reading and get access to the full archive.

Continue reading