Hakikat Damlaları-77

Temsilde inkıtânın muhataplarda ve arkadan gelenlerde teşettüt-ü ârâya (fikir dağınıklığına) sebebiyet vereceği unutulmamalıdır.

***

Dünyadan kopmuş bir Türkiye’nin ayakta kalması mümkün değildir. Onu çevresinden tecrît etmeye çalışanlar ne kadar büyük bir ihanet içinde bulunduklarını keşke anlayabilseler!

***

Anadolu insanının karakteri sağlamdır; toplumun içine sızmış bir kaç çürüğe bakıp halkın geneli hakkında yanlış bir düşünceye kapılmak doğru değildir.

***

İmanlı bir insanın ümitsizliğe düşmesi söz konusu olamaz.

***

Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) hiçbir beyanında en büyük hasımları olan Ebû Cehil’den, Utbe’den vs. şikayet ettiğini göremezsiniz. Biz de Efendimiz’in ahlâkıyla ahlaklanmalı; bize saldıranlarla uğraşma yerine yapmamız gerekli olan işlerle meşgul olmalıyız. Zaten Kur’an da, ‘Aleyküm enfüseküm-Siz kendinize bakın’ demiyor mu!?

***

Akıl ile kalbi birbirinden ayırmamalısınız; onların izdivacına her zaman ihtiyaç vardır. Aklın muhakemesi, kalbin de semavîliği ve ledünnîliği omuz omuza olursa, işte o zaman hiç aşılamaz gibi görünen problemler bile kolayca aşılabilir.

***

Izdırar, profesyonel bir muallimdir.

***

Kendi çizginizi korurken başkalarıyla münasebetlerinizi bozmamanız da firasetinizin ayrı bir yanı olmalıdır.

***

İnsan, Allah’a yürekten ihtiyaç hissetmeli, acz u fakrıyla Allah’a yönelmeli ki, Cenâb-ı Hak da ona icabet etsin. Cenâb-ı Allah, Zâtına karşı müstağni davrananlara teveccühte bulunmaz.

***

Üstad Bediüzzaman eserleriyle taklide bir neşter vurmuştur.

***

Allah için olamayacaksak olmanın hiçbir anlamı yoktur; öylesi anlamsız bir mevcûdiyettir.