Hakikat Damlaları-23

Allah’ım! Bana vereceğin nimetler beni yoldan çıkaracak ya da çizgimi değiştirtecekse ben onları istemiyorum. Ne olur, beni altından kalkamayacağım imtihanlara tabî tutma!.

* * *

Allah’ım! Hayrât ve hasenâta Senin ihtiyacın yok; ama ilâhî lütfuna benim ihtiyacım çok!

* * *

Kâmil imana ulaşmak, Allah’a hep yakın durma ve her zaman O’na yakın olma yollarını araştırmaktan geçer.

* * *

Mü’minler kendilerine değil Allah’a güvenirler; “özgüven” dedikleri şey en hafif ifadesiyle bir aldanmışlıktır.

* * *

Hiç katkıda bulunmadığı bir işten dolayı methedilmekten hoşlanmak –Kur’an’ın açık ifadesiyle– büyük bir nifak alametidir.

* * *

Kâmil mü’min olmaya azmedenler kusurlarını duymaktan dolayı rahatsız olmamayı kendilerine bir şiar edinmelidirler.

* * *

Mü’minin namazdan daha önemli işi olamaz; o, namazı kendine takvim yapmalı ve işlerini elden geldiğince ona göre ayarlamalıdır.

* * *

Hayatınızda bir iğne ucu kadar günahınız varsa onu gözünüzde çok büyük görmeli ve “Her şeyi görüp bilen Müheymin bunu bana sorduğunda ne yaparım?” diye düşünmelisiniz. İşte gerçek iman budur.

* * *

“Lime tekûlûne mâ lâ tef’alûn/Niçin yapmadığınız şeyleri başkalarına söylüyorsunuz?” demek, “Madem yapmıyorsunuz, o halde söylemeyin” demek değildir. O, “Madem söylüyorsunuz o halde söylediklerinizi evvela siz yapın” demektir. Onun için insan yapmasa da söylemeli, fakat dediklerini de yapmaya çalışmalıdır.

* * *

Bir çeşit başkalaşan her çeşit başkalaşabilir.

* * *

Yüreklerinde hayatı istihkar duygusunu geliştiremeyenler hep dünyanın kulu kölesi olarak kalır giderler.

Close

Subscribe to Blog via Email

Enter your email address to subscribe to this blog and receive notifications of new posts by email.

Join 259 other subscribers
%d