Hakikat Damlaları-62

Alvarlı Efe Hazretleri, sürekli “Allah bizi insan eyleye!…” diye dua ederdi. Aklınıza “İnsan değil miyiz ki?” sorusu gelebilir; fakat, potansiyel insan olma başkadır, kişinin bütün istidat ve kabiliyetleriyle Allah’a kurbet kesbedip insan-ı kâmil ufkuna ulaşması daha başkadır.
***
Bazı kimseler eksikliklerini bağırıp çağırmayla doldurmaya çalışırlar; oysa, öfkeyle köpürerek bağırıp çağırma yerine, en zor şartlarda dahi üslubunu ve efendiliğini muhafaza edip mülayemetle mukabelede bulunma mefkure insanının şiarıdır.
***
Selef-i salihin, “Hak dostlarının eti zehirlidir; onların gıybetini eden iflah olmaz!” demişlerdir; evet öyledir, evliyaullaha atılan taş dönüp sahibinin başını yarar.
***
Izdırapla yapılan dua Arafat’taki yakarışlara denktir.
***
Âdet-i Sübhaniye, kalıcı şeylerin emek ve çile üzerine kurulması yönündedir; bir şeyin meydana gelmesinde emeği ve çilesi olmayanlar, ekseriyetle onu uzun süre elde tutamaz ve yokluğundan dolayı da hakiki müteessir olamazlar.
***
Gaye-i hayal çok ehemmiyetli olduğu gibi onu insanlara sunmadaki üslup da o kadar önemlidir. Bu hakikatin bir yanını ifade eden, “Vusulsüzlüğümüz usulsüzlüğümüzdendir” sözü ne güzeldir.
***
İnsan ne kadarına ulaşabilirse ulaşsın, himmetini hep yüksek tutmalıdır; ahsen-i takvim üzere yaratıldığını düşünüp her zaman en güzele talip olmalıdır.
***
Talebin en şiddetlisi Allah’ın rızasını tahsil hususunda olmalıdır; iş hayatındaki bir problemden ailedeki huzursuzluğa kadar her sıkıntının Cenâb-ı Hak’la irtibattaki inkıtayla alâkası vardır.
***
İnsana en çok sevap kazandıran amellerden biri de, kardeşlerinin kaba-saba hareketlerini ve kırıcı sözlerini sineye çekip sabretmesi; bağırıp çağırarak rahatlamayı değil, gayzı yutmakla boşalmayı tercih etmesidir.
***
Namazda hedefe huşu’ ve hudu’ ile varılır.
***
Akrabasını kayırma suretiyle onları kendisine yakınlaştıran kimse, Allah’a yakın olan nicelerinin yanından uzaklaşmasına zemin hazırlamış olur. İnsan, kendi maddi imkanları el veriyorsa, rıza-yı ilahi için yakınlarını görüp gözetebilir, bu İslam’daki sosyal adaletin gereklerinden biridir; fakat, umumun malını ve başkaları tarafından verilen imkanları onlar için kullanamaz.

Close

Subscribe to Blog via Email

Enter your email address to subscribe to this blog and receive notifications of new posts by email.

Join 259 other subscribers
%d bloggers like this: