Hakikat Damlaları-27

Birisine, ‘seni seviyorum’ demek başka, ‘eşin-menendin yok’ demek başkadır. Birincisi makbul olsa da, ikincisinin mahzurlu olduğunda şüphe yoktur.

***

Medeniyetlere kastedenlerin, kültürleri ortadan kaldırmaya yeltenenlerin vebalini dünyada tartacak bir baskül olmadığı gibi ahirette de o büyüklükte bir kantar yaratılmamıştır.

***

Allah’a dilbeste olmuş gönüller, işlerini planlarken O’nunla alakalı mülahazaları bir ana nakış gibi işin merkezine oturtmalıdırlar.

***

Günahın Allah tarafından affedilmesi başka mesele, kulun o günahtan dolayı sorguya çekileceğini düşünerek hep ızdırap duyması daha başka bir meseledir.

***

Şuursuz taklid makbul değildir.

***

İnsanlara karşı hakiki şefkat, onlara ebedî saadeti kazandırma yolunda ortaya konan cehd ü gayretle olur.

***

Bediüzzaman, gerçek Mukteda Bih’e (sallallahü aleyhi vesellem) basiretle iktida etmiş bir basiret muktedisidir.

***

İnsanın inandığı meseleye kilitlenmesi o hususta yapacağı en büyük duadır.

***

Allah’ı (celle celalühü) vicdanda derinlemesine duymanın en önemli şartı bir an evvel nazarîden sıyrılıp meseleleri amelînin enginliğiyle hissetmeye bakmaktır.

***

Eski-yeni bütün tiranlar, şefkatten mahrum bir kısım insan bozmalarıdır.

***

Kalb ve ruhta şefkat eksikliği bir tabiat deformasyonunun neticesidir. Bunun içindir ki, hakiki bir insanın şefkatten mahrum olması düşünülemez.

Close

Subscribe to Blog via Email

Enter your email address to subscribe to this blog and receive notifications of new posts by email.

Join 271 other subscribers