Günümüzün Eğitim Modeli

SODEV'in eğitim raporu: "AKP Döneminde Türkiye'de eğitimli olmanın ...

Batılı bir yazar eğitim ve öğretimin aileden sonra en önemli müesseseleri sayılan okulları çocukların gelişimi için bir engel görür. Evet yanlış bir müfredat, yanlış bir öğretmen beyaz kağıt mesabesindeki çocuklar için büyük bir kayıptır.
Son 150 yıldır hayatımızın tüm alanlarında devrim niteliğinde inkılaplar oldu. Yaşamımızı kolaylaştıran çok fazla yeniliğe imza atıldı. Fakat tüm bunlar yapılırken insanın ruh dünyası dikkate alınmadı. O sadece bedenden ibaret sayıldı. Dolayısıyla maddiyat olarak büyük bir mesafe alınırken insanın maneviyatında çağların gerisine düşüldü. Batı taklitçisi Müslüman dünyada ne yazık ki bu girdapta boğulup gitti.
Fıtrata uymayan yeni eğitim modelleri çocuklarımızı birer robota çevirdi. Bilgi yüklenen ve bu bilgiyi tekrar çağıran robotlara. Düşünce dünyasının gelişimine izin verilmedi. Çünkü her şey zaten düşünülmüştü(!). Bunun için tekrar zaman kaybına gerek yoktu. Sosyoloji üzerine alınan kararlar birer matematik formülü gibi uygulamaya kondu. Okullar bu formüllerin uygulandığı alanlara çevrildi. 20. Yüzyılda bilim adeta bir din gibi kabul gördü. Fenni ilimlerde bu kısmen kabul edilebilirdi. Fakat aynı mülahaza sosyal ilimlerde de uygulanmaya konunca, düşünmeyen ruhsuz bir nesil meydana geldi. Bu neslin ihtiyaçları sadece dünya ile kısıtlı görüldü ve oradan giderilmeye çalışıldı. Oysa maddiyat olarak doyuma eren insan ruhen açtı ve bu açlığını uyuşturucu, alkol gibi aklın düşünmesine fırsat vermeyen alışkanlıklara insanın yönelmesine sebebiyet verdi. Ölüm sonrası hayata dair cevapları olmayan bu yeni eğitim sistemi; üretimi, tüketimi, eğlenceyi salıklayan bir konuma indirgendi. Günümüzde adı bile bilinmeyen binlerce eğlence ve spor türü oluşturuldu. İntiharlar, boşanmalar, cinayetler arttı. Fakat çözüm hep mevcut sistemde arandı. Oysa ruh ve bedenden ibaret insanı gerçek insanlığa çıkaracak yegane çare her iki yönünü de düşünen bir sistemden geçiyordu. İnsana nereden gelip nereye gittiğini ona bildirecek ne için dünyada bulunduğu gayesini onu öğretecek bir sisteme ihtiyaç vardı. Yarattığı kullarının tüm ihtiyaçlarını bilen Cenab-ı Hakk’ın Resulleri vasıtasıyla bize ulaştırdığı sağlam kaynaklı din, düşünce ile mezc edilebilseydi insanlık dünyayı cennete çevirebilirdi. Tarihte bunun örneklerini Saadet asrında, Endülüste görebiliyoruz. Eğer bu ihmal devam eder ve ruhun açlığı giderilmez, gerçek ilme kapı aralanmazsa insanlık kendi kıyametini koparacak ve gerçek Muallim de (CC) bu okulu kapatacaktır.

Bir Cevap Yazın

Previous post Sağlık Çalışanlarının Gözüyle Korona Günleri
Next post Bir internet sitesini günlük ortalama kaç kişi ziyaret etmelidir?
Close

Subscribe to Blog via Email

Enter your email address to subscribe to this blog and receive notifications of new posts by email.

Join 259 other subscribers
%d bloggers like this: