ALLAH YOLUNDA BİR GÜN RİBAT (NÖBET) GÖREVİ VE ÖNEMİ NEDİR?
Fisebilillah ribatın önemi burada bir kere daha vurgulanmaktadır. Sebil, Müfredatın açıklamasına göre kendisinde suhûlet olan, yoldur. İşlek, açık, büyük yol, hüccet, çare, sebep umumi su içme yeri gibi manalara da gelir. Allah’ın yolu; Allah’a giden, Allah tarafından dinle gösterilen ve açılan yol elbette kulların kendi başlarına bulmak ve gitmek istedikleri yollardan pek farklı olacaktır. Belki bu iki yolun farkı, Allah’ın yarattıkları ile kulların yaptıkları kadardır. Allah’ın yolu bütün hatalardan salim, kendisinde yol almak kolay, işlek, tehlikesiz, büyük bir yoldur. İstenilen yere ulaşmada biricik sebep ve çaredir. Su ve yağmur ne kadar faydalı ve Rahmetse bu yol da öyledir. Hiçbir yol bu yola rakip olamaz, onun yerini tutamaz, bu yola tercih edilemez.
Allah yolunda bekleyen, nöbet tutan, o yolu kapatmak sabote etmek, tıkamak, kesmek isteyenleri alıkoymak, bunlara mani olmak için görevi başındadır. Allah yolu için de en tehlikeli, en hassas, nazik dönem Rasulüllah dönemidir. Sahabeler en tehlikeli, kritik dönemde bu yolun bekçisi, sürekli muhafızı olmuşlar, sanki bu yolu kendileri ve sonraki gelenler için kapanmamak üzere trafiğe açmışlardır. Zaman zaman bu yolda tamir gerekse de, bazı tehlikeli zamanlar olsa da, artık yolun yeri, yönü bellidir ve bu yol kıyamete kadar açık kalacaktır.
Böyle bir yolu bir bakıma usta başları ve mimarları olan Rasulüllah önderliğinde açmak, yapmak, her bakımdan o yolun muhafızı ve nöbetçisi olmak, binlerce milyonlarca insanın o yoldan geçmesine sebep olmak, öyle büyük bir hasene ve sevaptır ki, onlardan sonra gelenlerin onlara yetişmesini imkansız kılar.
Bu sebepten bu hadis-i şerifte ve diğerlerinde ifade edildiği gibi, onların amel defterlerine halâ nöbettarlık, muhafızlık görevinin sevabı durmadan yazılmaktadır. Ayrıca bu yolda yürüyenler için, güzel bir sünnet ihdas etmeleri yönünden de amel defterleri kapanmayacaktır.
Sahabelerin amellerinin faziletine, yaptıkları hayırlı işlerin sevabına, tehlikeli şartlar açısından da yetişilememektedir. Çünkü bir işte zorluk arttıkça sevap ve ücret fazlalaşır. Kurân-ı Kerimde:”Mutlaka kolaylık zorlukla beraberdir. Mutlaka kolaylık zorlukla beraberdir”(İnşirah Suresi, 5) buyurularak bu hususa işaret edilir. Burada yüce Allah tekitlerle birlikte, kolaylığın zorlukla beraber olduğunu, zorsuz kolaylığın olmayacağını ihbar etmektedir. Bu sebepten “Hayrul umûri ahmezuha” (işlerin en hayırlısı en zahmetli olandır) denir. Usr yüsrün zıddıdır. Usrâ zorluk manasına gelir.